Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
hikaye uydurmaca Öğretmeninin verdiği ilk çizgi çalışmalarını yapmak önceleri heyecan vericiydi, ancak kısa süre sonra 'neden bunları yapmak zorundayım?' tarzında sorularla karşılaşınca, amacının ilkokula hazırlık olduğunu vs anlatsam da yaptığı işte bir mana bir anlam arama çabası kafasını karıştırıyordu, erkenden sıkılmalar, kolum ağrıdılar, biraz da sen yap demeler başlamıştı:( derken aklıma bi fikir geldi. sevdiği çizgifilm karakterleri ya da oyunlar neler varsa hepsini düşünür buldum kendimi. bu sadece ödev değildi aynı zamanda' hikaye uydurma' oyunuydu. artık birbiri ardı sıra gelen kısa düz çizgiler sadece çizgi değildi, o bir doğum günü pastacısıydı ve az önce örümcek adam temalı pastayı bitiren yetenekli aşçıydı, en son da sınıf arkadaşlarının sayısınca, mahalledeki arkadaşlarının kuzenlerinin sayısınca mum dikmesi gerekiyordu pastaya, birinci mum evet ikinci mum derken üç ....  hayalindeki pastacı olma fikri çok iyi gelmişti ona anlamlıydı onun dünyas...
problem çözme Uyarıcının (nesnenin) sürekliliği ( 8 ay) 6 aylık bebeğinizin oyuncağını onun gözü önünde bir örtü ile saklayın, oyuncağı kısa süre sonra -10sn- 30 cm uzakta bir yerde çıkartın o farketmeden. Bebeğiniz oyuncağın yer değiştirdiğini zannedecektir. Aynı oyunu bebeğiniz 8 aylık olduğunda yapın 8 aylık bebeğinizin gözü önünde oyuncağının üzerini bir örtü örtün, yine kısa süre sonra 30 cm uzakta bir yerde oyuncağı çıkartın, bu sefer bebeğiniz oyuncağın kaybolmadığını biliyordur ve aramaya çalışacaktır örtüyü kaldırıp, oyuncağının benzeri açıkta bile olsa. 8 aylıkken artık gerçek bir değerlendirme yapabilmektedir. Problem çözmede ilk adımdır. Uyarıcının ( nesnenin) korunumu (14 ay) Bebeğinizin oyuncağını önce sarı sonra kırmızı örtünün altına koyun. Oyuncağı en son gördüğü yerde, yani kırmızı örtünün altında arıyor mu? Arayabilir. Bu yeni ve önemli bir aşamadır. 14 aylık olan bebeğiniz, nesnenin kaybolmadığını, oyuncağını en son konulan ye...
güvenli bağ anne ile çocuk arasındaki bağ evreleri 0-6 hafta arası bağlanma öncesi dönemdir, bebek bakarak ağlayarak annesini yanında tutar 6 hafta ile 6-8 aylar bağlanmanın oluştuğu  dönemdir, anneye karşı güven hissi oluşur, en çok anneye odaklanır, anne gittiğinde bunu protesto etmez. 6-8 ay ile 2 yaş bağlanmanın olduğu dönemdir, artık çocuk annenin yokluğunu tolere edemez, anne yanında yoksa protesto eder, ağlar..,ayrılık kaygısı ve yabancılardan korkma bu dönemde başlar, yabancıların yanında sürekli anneyi arar gözleri. 2 yaş ve sonrasında çocuk anneden bağımsızlaşır, dil gelişimi ilerlediği için söylenileni anlar annenin yokluğunu tolere eder, ayrılık kaygısı azalır.
sahiplik alanı sahiplik alanı, bir yaş çocuğu: elindeki onundur. bir buçuk yaş çocuğu: hem elindeki hem gördüğü onundur. iki yaş çocuğu: elindeki, gördüğü , hem de arayıp bulamadığı oyuncağı da onundur. bir yaşlarında bebek, elindeki oyuncağının alınmasına üzülür, onu kendisinin kabul eder.elinde olmayan şeyle arasında bir ilişki kurmaz. bir buçuk yaşındaki bebek, karşısına sevdiği bir oyuncağı konulsa ve sonra birisi alıp oyuncağı götürse, bebek ağlar. iki yaşında ise gözünün önünde olmayan oyuncağını arayıp bulamayınca da üzülüp ağlar
masum sorular Çocuklar neden soru sorar? Tuvaletteki sular nereye gidiyor? Karnımdaki gurultuyu kim yapıyor? Gökyüzü neden mavi? Süpermen gibi uçabilir miyim? Erkekler neden ayakta çiş yapar? Bebekler doğdukları andan itibaren içgüdüsel olarak çevre ile ilişki kurarlar. Konuşmaya başlamadıkları dönemde gözlem yolu ile merak duygularını giderirler. Konuşma ile birlikte ‘neden’ sorusunu çok sık duyar oluruz. Bazen sabrımızı, sınırlarımızı zorlarlar, gün biter sorular bitmez. Sürekli karşılıklı konuşmak isteyen çocuğumuz vardır karşımızda soruları ile bizi bayıltan, Aslında bu sorular ile; Beni ciddiye al: Ciddiye alınmak ve ilgilenilmek istiyor, sorduğu soru ne kadar saçma ve basit olsa da ilgiyle cevap vermek gerekiyor. Çocuğunuzun büyüdüğünü kabullenip onunla bir yetişkinle konuşur gibi karşılıklı oturup sohbet edin. Özellikle onu korkutan bir durumla ilgili soru sorduğunda onu ciddiye alıp sakince dinlemeniz, onu sakinleştirecektir. Benim anlaya...
3 yaşındaki çocuğunuz odasında uyumak istemediğini çünkü yatağının altında bir canavar olduğunu söylediğinde? genelde düşünmeden verdiğimiz tepkiler: ' odanda canavar falan yok, zaten canavar diye bir şey de yoktur, hem korkacak ne var yat işte'  böyle söylediğimizde, çocuğumuz anlaşılmadığını hisseder. 3 yaşındaki bir çocuk odasında canavar olduğundan emindir, çünkü zihinsel gelişimi şu an için somut şeyleri algılamaya yeterli olduğu için odasında gördüğü bir oyuncağını ya da bir gölgeyi canavar olarak algılamıştır. onun yerine: öncelikle korku duygusunu kabul etmemiz gerekir.Hissettiği duyguyu isimlendirerek işe başlamalıyız: ' demek korkuyorsun?' 'kendini güvende hissetmedin değil mi?' ' bu çok normal, senin yaşındaki bütün çocuklar gece korkabilirler' ' senin için ne yapmamı istersin?' bu soru sonrası çocuğumuz bizden ne istediğini söyleyebilir, kendini anlaşılmış ve rahatlamış hissederek.
Doğruyu söyleyen en ‘cesur’muş, Mış miş muş… Ne güzel olurdu bunları ezberleyip de yalanını yakalasak birilerinin. Ya bu,  sevdiğimiz kişi ise, onu utandırmamak için yalanına inanmış gibi yapar susar mıydık? Ben susmayı tercih edenlerdenim. Siz ne yapardınız yakınınızın gözünüzün içine baka baka yalan söylüyor olduğunu sezdiğinizde? Sıradan bir insan 10 dakikalık bir konuşmada üç yalan söylermiş, Yalan söyleyen insan bilinenin aksine göz kontağı kurmaya devam edermiş, karşısındaki kişinin, yalanına inanıp inanmadığını anlamaya çalışmak için, dürüst kişiler konuşurken gözlerini başka noktaya sabitlerken - anılarını gözden geçirmekmiş bu- yalan söyleyen kişinin ise gözden geçirecek anıları olmadığı için göz kontağına devam edermiş. Erkekler yalan söylerken, burunlarında hassaslaşan dokular varmış; bu, burunlarının kaşınmasına sebep olurmuş,  bu yüzden, yalan söylerken kişi burnu ile oynarmış. Bir insan bir şeye 1 saniyeden fazla şa...
babaanne ile büyümek anneanne, babaanne yanında büyüyüp sokakta çocuk olmak Eğer anneanne ya da babaanne yanında büyüdüysen her durumda söylenecek atasözlerini bilirsin, ikindi çaylarında bisküvi yanına paşa çayın hazırdır, sınırsız patates kızartması senindir asla üşenmezler, dualarla uyutulursun, banyoda saatlerce kese yapılırsın, limon kolonyası ve gül suyu kokarsın çok da seversin, çok sevilirsin sevgi arsızı olursun, sınav öncesi anneannenin duasını aldıysan o sınavdan en yüksek notu alacağını zannedersin, ‘düşersin yapma’ diyen olmadığı için sıkıldıkça çizgi film kahramanlarına özenip kapı eşiklerine tırmanırsın, koltuk minderlerini dağıtmana bir şey denilmediği için onlar senin her daim atın olur, tabureler araban…, evcilik oyunlarında oyuncaklarla değil evdeki kap kacağı kullanırsın,halan ya da dayınla ranzada uyursun, saçlarına jöle sürmene kimse karışmaz,evin içinde balkon kapı girişinde hamak benzeri salıncağın her daim hazırdır, balkonda dilimlerine sınır koyulmadığı...
'hoşgeldiniz' - dedenin elini öptün mü? - kolonya dağıt hadi kızım - sen kalk oraya teyzen otursun. ....... - dayına hoşgeldin dedin mi oğlum? -.... - bu çocuğa bir türlü öğretemedim şunu, söylesene oğlum hadi bekliyor dayın bak, alınmıyorsun di mi ahmet dayısı, bu herkese böyle bir tek sana böyle değil alınma sakın.... O sırada salonda sessizlik olur, herkeste bir kızgınlık duygusu. Misafir, çocuğu bu duruma soktuğu için; çocuk, bir türlü 'hoşgeldiniz' demek istemediği ve öğrenemediği için, anne ise bir türlü çocuğuna şu adeti öğretemediği için kızgınlık duyar. neden hoşgeldin demeliyim? 'Hoşgeldiniz, merhabalar, hoşçakalın...' ifadeleri muhabbettir, neşedir. hele ki sevdiklerimize, özlem duyduklarımıza söylediğimizde. Nezaket ifadelerini çocuklar ilk olarak ailede öğrenir. Anne baba birbiri ile olan iletişiminde nezaket ifadeleri kullanırsa çocuk bunları duyar, nerede ne zaman kullanacağ...
2 yaş ve öfke nöbetleri      2 yaş ve öfke nöbetleri Çocuğun anne babaya bağlı olduğu, kendini annenin uzantısı olarak gördüğü bebeklik döneminden sonra 2-4 yaş, çocuğun bağımsızlaşma dönemidir. Yemeğini kendi yemeye çalışacak, fiziksel hareketlerinde denemeler yapacak. Bir çok şeyi yapabildiğini gördüğü için kendini her şeyin hükümdarı olarak görecektir.Yeni yürümeye başladığı 'bir' yaş döneminde: 'ona dokunma, buraya gel gitme', her şeye 'hayır' diyen annenin yerini bu sefer çocuk almıştır. 'Benim', 'ben yapacağım', 'hayır' kelimelerini çok sık kullanır olmuştur artık.  Bağımsızlığını desteklemeliyiz. Bunun için gereğinden fazla kural koymamak gerekir. Kullanılan dilin de daha seçenekli olması gerekir.' oyuncaklarını topla' yerine ' aa parka geç kaldık, hadi senle oyuncaklarını toplayalım, bakalım kim daha çabuk toplayacak?' ifadesinin kullanılması gibi. Hem de birlikte ilk aktivitelerin yapıldığı, yak...
iki yaş sendromu Uyanınca pijamasını çıkarmak istemez, çıkarsa giymek istemez, giyse sokağa çıkmak istemez, sokağa çıksa içeri girmek istemez.... Mavi kazağını ister verirsiniz, hayır bu değil der, kırmızı eteğini ister, onu da verirsiniz, almaz,  kış günü şortla dışarı çıkmak ister, ağlayarak şortunu arar. Hangisini götüreceğine karar veremediği için tüm oyuncaklarını gittiği yere götürmek ister.' bu dinobilo, bu kaplan rodi, bu ayıcık podi, bu da maymun monki....her yere benimle gelmeliler anne sen taşı ben taşıyamıyorum..' Oyuncağı koltuğun arkasına düşer, anne olarak alıp götürsen, 'hayır babam getirecek' der, oyuncak elinizde kalır. Yemek masasındasınızdır, oturma düzenine karışır: 'sen kalk, buraya otur, babam buraya, ben de buraya..' 'Ayakkabımı sen giydir' 'Asansörün düğmesine önce ben basacaktım, neden sen bastın? tekrar..' 'Merdivenlerden benden önce indin, önce ben inecektim, tekrar in...' Kapı çalar, kap...
okul çocuğu Hangi davranışlar değiştirilmelidir? Genel olarak eğitim, çocuğa olumlu özellikler kazandırmak ve olumsuz değerlerden uzak tutmaktır. Çocuğa ne kadar çok müdahale edersek, o kadar çok doğal, özgür gelişimini engellemiş oluruz. Çocuğa yapacağımız müdahaleyi en aza indirgemek adına, çocuğa öğretmek istediklerimizi sorgulayıp bunların gerçekten çocuğa mı yararlı olduğunu ya da biz öyle olmasını istediğimiz için mi öğretiyoruz, bunun ayrımına varmalıyız. Bazen çocukların önüne koyduğumuz hedefler, kişi olarak bizim doğrularımız veya bizim hayattaki hedeflerimizdir. Örneğin: evde hiçbir eşyanın yerinin değişmemesi, düzenin hiçbir şekilde bozulmaması derslerden 4 veya 5 ten aşağı not almama büyüklerine cevap, karşılık vermemesi arkadaşları ile asla kavga etmeme başkalarının şahsi eşyası olmasa da hiçbir şeye dokunmama, yerinden kalkmama asla üstünü kirletmeme, titiz olma, dışarıdan geldiğinde asla bir şeye dokunmama, ellerini yıkama hiç ses çıkarmadan...
ilkokul çocuğu Ne oluyor bu çocuğa? İlkokula başlayan çocuğunuzda özellikle ilk 3 yılında bir takım davranış ve kişilik özelliklerinde değişiklikler gözlemleyebilirsiniz. Çocuklar okul çağımın başlangıcında huzursuz, asi, ısrarcı olabilirler. Bunun çeşitli sebepleri vardır. Bunun sebepler şöyle sıralanabilir. 6-7 yaş ile birlikte aile ilişkileri zayıflar, çocuk grup çağına girmiştir. Bu yaş çocukları için arkadaşlarının düşünceleri, duyguları, değerlendirmeleri anne babanınkinden daha önemlidir. Özellikle dış görünüş, kıyafet, saç biçimi kurallara uymada arkadaşlarını model alırlar. 10-11 yaş ile birlikte aile ve aile etkinlikleri çocuk için yeniden önem kazanmaya başlar. Çocuklar 7 yaşından önce sosyal kuralları da fiziksel kurallar gibi değişmez, kesin kurallar olarak algılarlar. Bu kurallara uyarlar ya da uymazlar ama onları değiştirmeyi düşünmezler. Örneğin: çocuk yemekten önce elin yıkanması gerektiğini öğrenmiş ise, bir başkası elini yıkamadan yemek yediğinde çok...
Bugün okula gitmesem??? Okul korkusunu yenmesi için çocuğunuza nasıl yardımcı olabilirsiniz? Okul korkusunda yapılacak en iyi şey, çocuğunuzu mümkün olduğunca çabuk okula geri götürmenizdir. Onu okula bıraktığınızda vedalaşmaları mümkün olduğunca kısa tutun. İçeri girmeden, kapıda kısaca veda etmeniz daha etkili olacaktır. Oradan ayrılmamanız, okulda kalma sürenizin uzaması çocuğunuza sizin de kaygılı olduğunuzu hissettirecek ve bu durumla baş etmesini güçleştirecektir. Onu sadece öğretmenine emanet etmeniz ise çocuğa okulda öğretmeninden başka kimseye güvenmemesi gerektiğini düşündürecek, bu defa ona bağımlılık geliştirecektir. Duruma kendi katkınızı( kaygınızı) araştırın ve bu kaygılarınızla baş etmeye çalışın. Bunun için gerekiyorsa eşinizden, yakınlarınızdan veya bir uzmandan yardım alın. Okul korkusu hakkında çocuğunuzu suçlamayın, cezalandırmayın, küçük düşürücü sözlerle aşağılamayın. Bu belirtileri şımarıklık, ilgi çekme arzusu ya da sizi kızdırmak için yapıl...
çocuklarda disiplin Çocuklarda disiplin nasıl sağlanmalıdır? Çocuk eğitiminde amaç, ileriki hayatında zorluklarla baş etmeyi başaran, mutlu olan ve etrafına da mutluluk verebilen üretken bir birey yetiştirmektir. Bunun gerçekleşebilmesi için çocuğun bazı kuralları öğrenmesi ve isteklerini ertelemeyi ve gerekirse bunlar için mücadele etmeyi küçüklüğünden itibaren öğrenmesi gerekir. Disiplinin amacı çağrıştırdığının aksine çocuğa katı kurallarla istediğimiz bir kalıba sokmak değil, çocuğa kendini denetlemeyi sağlamasını öğretmektir. Eğer bir konuda bir çocuğa kısıtlama getirilecek ve istekli olduğu şey alınmayacaksa bunun makul bir sebebi olmalıdır. Çocuğa bu durum onun anlayabileceği bir dille anlatılmalıdır. Beklenilmesi gerekecekse bu sürenin ne kadar olduğu da çocuğa söylenmeli, gerçekleşmeyecek vaatler verilmemelidir. Aksi takdirde Çocukta güvensizlik duyguları ortaya çıkacak ve çocukta ebeveynlere karşı öfke ...